Karımla Evlenmek Zorundasın

Karımla Evlenmek Zorundasın

Mesleğe ilk başladığım yılda küçük bir kasabada yaşanan garip ama gerçek bir olayı paylaşmak istedim sizlerle.Erkeklerin genellikle iş bulma ümidiyle farklı şehirlere gittiği bir yerdi.Kadınlar evin bütün yükü sırtlarında ,eşinin yolunu gözlerlerdi

Mesleğe ilk başladığım yılda küçük bir kasabada yaşanan garip ama gerçek bir olayı paylaşmak istedim sizlerle.Erkeklerin genellikle iş bulma ümidiyle farklı şehirlere gittiği bir yerdi.Kadınlar evin bütün yükü sırtlarında ,eşinin yolunu gözlerlerdi

Karlı bir gecede ebenin kapısını kırarcasına çalan yaşlı bir kadın,doğum var,acil gelmeniz lazım diye bağırıyordu.Dışarıda öylesine hızlı bir şekilde kar yağıyordu ki,yeni uykuya dalmış olan ebe hanım söylene söylene yatağından kalktı ve kapıyı açtı.Kadın hızlı konuştuğu için tam anlayamasa da doğum sancıları başlayan gelini için geldiği anlaşılıyordu.Ebe hanım pijamasının üstüne yün kazağını giydi,kalın çoraplarını ve botlarını giyditen sonra paltosunu ve kaşkolunu da takarak dışarıya doğru adım atacaktı ki ,doğum için hazırlıklı tuttuğu çantasını almadığını farketti.Botlarını çıkarmadan çantayı aldı ve yaşlı kadınla birlikte karlara bata çıka gecenin karanlığında kayboldular.

Eve vardıklarında ,yatağında acıyla kıvranan kadının yanına giderek ebe geldi korkma artık gelin dedi yumuşak bir sesle.Boncuk boncuk ter atan genç kadın ebeyi görecek durumda değildi.Ters giden birşeylerin olduğunu farketse de ebe belli etmemeye çalışarak,doğumu gerçekleştirmek için gerekli hazırlıklara koyuldu.Bir yandan genç kadına moral veriyor bir yandan da olayı kavramaya çalışıyordu.

Saatler geçmesine rağmen doğum gerçekleşmiyor ama kadının çığlıkları artıyordu.Telaşlanan ebe ,hemen doktoru aradı.Doktora kısaca durumu anlattı ve hemen gelirseniz iyi olacak dedi.Adresi verdikten sonra ,doktorun söylediklerini yapmaya koyuldu.Değişen bir şey yoktu.Ebe bir taraftan doktorun bir an önce gelmesi için dua ediyor,diğer yandan kadının sağ salim çocuğunu dünyaya getirmesini temenni ediyordu.Ümran Akça

Doktor geldikten kısa bir süre sonra doğum gerçekleşti ve genç kadın yorgunluktan uyumaya başladı.Bu arada kayınvalide doktora ve ebe hanıma bir kahve yaptı.Soğuktan ve o yorgunluktan sonra kahve ilaç gibi gelmişti ikisine de.Onlar kahvelerini içerken ,kapı açıldı ,annesi sevinçle bir oğlun oldu diye müjdeli haberi verdi .İkinci defa baba olan genç adamın hızlı hızlı merdivenleri çıktığı farkediliyordu.Odanın kapısını bir hışımla açtı ve doktoru görünceye kadar gülen bir yüzle karısına yaklaştı.Doktoru gördükten sonra ise bağırmaya başaldı.Bu adamın ne işi var burada.Karımın yanında ne yapıyor,kim aldı elin adamını içeri.Benim namusumu kim temizleyecek.

Doktorun içtiği kahveler boğazında düğümleniyordu sanki ,şaşkın ve biraz da korkak bir ifadeyle adama bakıyordu.Ebe de durumu anlayamamıştı.Genç adam durmadan bağırıyor,arada doktora vuruyor ,annesine ve ne olduğunu anlayamayan karısına türlü küfürler yağdırıyordu.Doktor da ebe de durumu anlatmak için boşuna çaba sarfediyorlardı.

Bir an adam durakladı ve doktorun yanına yaklaştı.Ellerine bakıyordu doktorun.Doktora madem sen bekarsın senin için sorun yok dedi.Ben yarın karımı boşuyorum,sen nikahına alacaksın.Ya karımla evlenirsin ya da öldürürüm seni.Odada bulunan kimse duyduklarına inanamıyordu. Doktor yaşananların gerçek olabileceğine inanmıyor,kabus gördüğünü zannediyordu ama herşey gerçekti.Adam almış silahı eline ,yarın karımla evleneceksin diyordu.

Neyseki sesleri duyan mahalle halkı jandarmayı çağırmıştı ve jandarmanın içeri girmesi ile olay biraz yatışmıştı.Doktoru ve ebeyi askeri araca alıp evlerine kadar bıraktılar.Doktor kimseden davacı olmadı,çünkü olayı kendi bile anlamamıştı.Teşekkür beklerken,karımın hayatını kurtardın,bebeğimi elime verdin demesini ümit ederken yaşadıklarına kendi bile inanamıyordu.

Sabah ilk iş ile gitti ve istifasını verdi doktor.Hayatı boyunca hep hatırlayacağı karımla evlenmek zorundasın diyen adamı asla anlayamayacağını çok iyi biliyordu artık